Barbaros Hayrettin Paşa kimdir? neler yapmıştır? kısaca hayatı hakkında bilgi

Yazan Unknown Tarih 18 Ocak 2014 Cumartesi 0 yorum
Muhteşem Yüzyıl Barbaros Hayrettin Paşa (Tolga TEKİN)
Kaptan-ı Derya, Hızır Reis, Barboros Hayrettin, ve Kapudan Paşa Kimdir? Bu makalemiz Osmanlı Devletine büyük hizmetleri olan bu isimlerle anılan büyük devlet adamının hayatını konu almaktadır.Böylesine önemli bir devlet adamının hayatını ve katıldığı savaşları özetle anlatmaya çalışacağız;

Osmanlı devleti’nin en büyük deniz kuvveti kumandanı ve kaptanı Barbados hayrettin paşadır. Midilli’de doğan Barbaros hayrettin paşa’nın asıl adı Hızır’dır. Hayrettin adı muhteşem Süleyman yönünden verilmiştir. Barbaros takma adının; batılılarca sakalının(barbo) al( rosso ) olmasından layık görüldüğü, ya da ağabeyi baba oruç’un adının batılılarca söylenişinden ona miras kaldığı sanılmaktadır.
Tarihin en ünlü denizcilerinden olan Hayrettin Paşa,
Kaptan-ı derya olarak Osmanlı devletinin ilk
Barbaros Hayrettin Paşa
kaptan paşası ve amirallik görevi almıştır. Osmanlı devleti kuruluşu itibarıyla kara devleti kılığında olmasına rağmen, özellikle batı yönünde büyüyebilmesi için deniz kuvvetine ihtiyaç duymuştur.Balkanlar ve Akdeniz Bölgesinde hâkimiyet oluşturmaya çalışan Osmanlı devleti’nin bu menziline dirençli deniz güçleri olmadan sadece kara kuvvetleriyle ulaşması olanaksızdı. Akdeniz ve Avrupa üzerinde hakimiyet kurmayı hedefleyen Osmanlı devleti’nin karşısında Avrupa’da Venedik, ispanya ve Portekiz benzeri dirayetli donanmaya sahip ülkeler bulun maktadaydı.

Beyazıt döneminde deniz kuvvetine önem verilerek Karadeniz’in en önemli ticaret limanlarından olan Kili ve Akkerman’ın alınması ile Kuzey-Güney ticari hayatının bütün çıkış yolları Osmanlı üstünlüğü altına girdi(1484).
 Kısa sürede tekrar Akdeniz’e dönen Osmanlılar, Moradaki İnebahtı, Modan, Koron ve Navarin’i fethedip (1499–1500) orta Akdeniz çıktı.Bu sebepten ötürü II. Beyazıt zamanında Osmanlı donanması ispanya’da katliama uğrayan Endülüs Müslümanlarına ve Yahudilere yardım edebilmiştir. Osmanlı donanması, Kanun-i çağında daha çok miktarda da güçlendirilerek gücü ve faaliyetleri ile dünyanın en büyük deniz kuvvetlerinden biri haline getirilmiştir.Kısa sürede Karadeniz, Marmara ve ege deryalarını bir Türk gölü haline getirdi. Osmanlı donanması; Akdeniz, Kızıldeniz ve Basra Körfezi’ni kontrolüne alarak uzun yıllarca denizlerin korumasını sağlamaya başardı XV. Yüzyılın son çeyreğinde Akdeniz’de Osmanlı devleti ve ispanya tarzında 2 güçlü devlet ortaya çıkmıştı.Osmanlılar, bir taraftan İspanya’nın Akdeniz’deki nüfuzunu kırarken diğer taraftan Hint Denizine erişerek Kızıldeniz sahillerindeki Müslümanlık dinine camia olan beldeleri, özellikle Mekke ve Medine benzeyen formda kutsal toprakları tehdit eden Portekizlilerle mücadele ettiler. Akdeniz nihayet alışverişin merkezi haline gelmişti.Suriye ve Mısır Limanlarını ele geçiren Osmanlılar (1516 -1517) Doğu Akdeniz sahillerini yönetimleri altına aldılar. Rodos’un fetih edilmesi: (1521) Kritik önemi olan Rodos Saint Jean (sen jan) şovalyelerinden alındı. Rodos adasının kurtarılışı ile Suriye ve Mısır deniz hattının korunması sağlandı. Cezayir’in Osmanlı devleti’ne katılımı:Barbaros Hayrettin paşa kardeşleri İlyas ve Oruç Reisler, Batılı korsanların saldırılarına karşı mücadele etmekteydiler.Hızır Reis ve kardeşleri Cezayir yakınlarındaki Celbe Adası’nı elde ederek üs haline getirdiler. Yavuz Sultan Selim’den sağladığı yardımla İspanya işgalindeki Cezayir’i 1516 da elde ederek burada bir yönetim kurdular. Muhteşem Süleyman 1533 tarihinde Barbaros hayrettin paşa‘yi İstanbul daveti ile kaptan-ı derya ilan etmiştir.Barbaros Hayrettin Paşa İstanbul Tersanesinde yeni gemiler yaptırarak donanmayı daha da güçlendirilmiş ve deniz kuvvetlerini Osmanlı devleti’nin denizlerdeki uzantısı ve dış ilişkilerinin olmazsa olmaz bir unsuru haline ulaştırmıştır. Muhteşem Süleyman Hızır reis’i İstanbul’a davet etti.Donanmasıyla İstanbul’a gelen Barbaros Hayrettin Paşa, Kanun-i tarafından Kaptanıderyalık (deniz güçleri komutanlığı) ve Cezayir Beylerbeyliği vazifesine getirildi(1534). Preveze deniz savaşı(1538): Barbaros hayrettin paşa’nın kaptanıderya olmasından hemen sonra İtalya sahillerine pusular düzenleyerek Venediklilerin olan kaleleri fethetmesi ve Akdeniz hâkimiyetine istikamet alması, Batı devletlerini harekete geçirdi.Roma- Germen İmparatoru şarkler'in öncülüğünde İspanya, Papalık Venedik ve Portekizliler içinde husule kazanılan birliktelik sözleşmesi sonucunda Andrea Dora kumandanlığında büyük bir haçlı donanması hazır edildi. Bu deniz kuvveti ile husule kazanılan savaşı Osmanlılar elde etti. Haçlı donanması hakikaten mükemmeldi. 308 adet harp gemisi olmak üzere 60. Gemi bu gemide kürekçilerden başka 60.000 tayfa vardı. Bu gemilerin 20 kadarı da 2000 tayfa taşıyan ve karaka denen gemilerdi. Bunun karşısında Barbaros’un donanmasında 122 adet küçük gemi ve 20.000 tayfa vardı. Barbaros yerinde bir tedbir düşünerek Preveze denen kale alanındaki bazı alanlarda tuzak kurdurdu. Uzun menzilli Türk topları gemileri dövmeye başladı.Düşman gemileri zarara uğratılırken Andrea doria durumun vahametini anlamıştı. Barbaros haçlı donanmasını merkezden yarma harekâtına kalkıştı.Turgut reis ise çevirme harekâtı ile düşman filosunu kapanmakta olan bir hilalin ortasına aldılar. Daha fazla dayanamayacağını anlayan andrea doria bir kadırga ile kaçmaya başladı.

Barbaros Hayrettin Paşanın Osmanlı tarihine etkisi ne olmuştur?
Barbaros hayrettin paşa fevkalade denizcilik bilgisi ve vasıflılığının yanı sıra örneksiz bir taktiker olduğunu 27 Eylül 1538 tarihinde Preveze deniz muharebesinde göstermiştir. Taktik baskının yarattığı sürpriz etkisi andrea doria komutasındaki haçlı donanmasını şaşırtmış, haçlı donanması panik içerisinde dağılarak büyük zararlarla çekilmek mecburiyetinde kalmıştır. Muharebe sonucunda Venedik ile sözleşme imzalandı. Buna göre Mora ve Dalmaçya sahilleri Osmanlı devleti’ne terk edildi.Böylece Akdeniz’de hâkimiyet Osmanlı devleti’nin eline geçmiş oldu. Bu zaferin yıl dönümü günümüzde deniz kuvveti günü olarak kutlanmaktadır.
 
Trablusgarp’ın fethi (1551):Turgut reis komutasındaki Osmanlı donanması sen tür şövalyelerinin elinde bulunan Trablusgarp’ı aldı ve Kanun-i aracılığıyla buraya beylerbeyi olarak tayin edildi.


Celbe deniz savaşı (1560)
Haçlı donanmasının Kuzey Afrika’da Türk egemenliğini sona erdirme arzuları üzerine İspanyolların elinde bulunan Celbe ada’sı, Turgut Reis tarafından kuşatıldı. Piyale paşa komutasındaki donanmanın yardımıyla haçlılar bozguna uğratıldı. Böylece Kuzey Afrika’daki Türk üstünlüğü netleşmiş oldu.
  
Malta adasının kuşatılması(1565)
Malta Adası
Malta’ya yerleşen saint jean şövalyelerinin Osmanlı                 hâkimiyetine zarar vermeleri üzerine işgal edilmiştir. Turgut reis’in savaşta
ölmesiyle kuşatma sonlandırılmıştır.

Sakız ada’sının fethi(1566)
Cenevizliler Osmanlı’ya vergi ödemekten vazgeçince Piyale Paşa Sakız Ada’sını almakla vazifelendirildi.Neticesinde Sakız Adası alınarak Batı Akdeniz kıyılarının ve boğazların güvenliği sağlanmış oldu.Akdenizde Kanun-i döneminin aksi bir hâkimiyet sağlanamadı. Bununla beraber Kanun-iden sonra 1571 tarihinde Kıbrıs’ın fethedilmesiyle Doğu Akdeniz’de hâkimiyet net bir şekilde sağlanmış oldu. Aynı yıl Osmanlı donanması İnebahtı‘da bozguna uğradı ve donanmanın büyük bir kısmı yakıldı. Kısa sürede toparlanan donanmayla Akdenizdeki fetihlere devam edildi. 1574′ta Tunus fethedildi. 1576′da Fas Osmanlı devleti’nin himayesine alınarak Akdeniz’deki hâkimiyet pekiştirildi.

0 yorum:

Yorum Gönder